Foruma Doğru

İMECE 4. YIL FORUMU ÖNCESİ YAPILAN TOPLANTILARIN ÖZETİ

İmece’nin 4. yılını geride bırakırken her yıl yaptığımız gibi bu yılda geçen zamanı değerlendirmek ve bundan sonra yapılacaklar üzerine tartışma ve paylaşımlarda bulunmak üzere 4.yıl forumu hazırlıkları içerisindeyiz. Bu sene, önceki senelerden farklı olarak foruma giden süreçte iktidarın ve sermayenin günden güne artan saldırıları karşısında, genel olarak muhalefetin ve özelde de kentsel mücadelenin ve İmece'nin yaşamakta olduğu yetersizlikleri ve açmazları forum öncesinde konuşmaya, mücadeleyi güçlendirme yolları aramaya ve tartışmaya çalıştık.

Bu tartışma ve paylaşma süreci bir yenilenme ve kendini bilme süreci olarak önemli kazanımlar sağladı. Toplantılar herkese açıktı ve fakat toplantılarda konuşulanların süreklilik göstermesi nedeniyle toplantı notlarının toparlanması ve paylaşılması için yapılacak forumun öncesi beklendi. 

İmece kurulduğu günden bu yana tek bir konu üzerine odaklanmış bir örgüt olmadı ve belirlediği ilkelerin doğrultusunda kentte olan biteni bir bütün olarak değerlendirmek gerektiğini savundu. Bu anlamda İmece’yi kent üzerine çalışan birçok gruptan ayrı kılan geniş bir çalışma alanına sahip olması oldu. Bu durum toplantılarda konuşulan konu başlıklarında da kendini gösterdi. Tartışmaların ekseni en geniş ölçekten (kentsel alan kırsal alan bütünlüğü) en küçük ölçeğe (İmece’nin mekanı) dek uzanan bir faaliyet alanı idi. Tartışmaları başlıklar altında toplarsak kentsel hareketlerin bugünkü durumu ve İmece’nin konumu, örgütsel yapı ve diğer örgütlerle ilişkiler, yapılan ve yapılacak işlere dair değerlendirmeler ve öneriler olarak sıralayabiliriz. Toplantılarda konuşulanlar ve öneriler aşağıda özetlenmiştir.

Kentsel Hareketler ve İmece’nin konumu
Kentsel hareketlerin tümünde bir takım sorunların ve gerilemenin gözlendiği bir tespit olarak dile getirildi. Bu tıkanmanın nedenleri arasında seneler önce üretilen söylemlerin muhafaza edilmesi, pratik ve teorik anlamda ilerleme sağlanamamış olması tartışılan noktalardandı. Özellikle kentsel dönüşüm konusunda politik ve sosyal ortamın değişmesi ve kentsel hareketlerin bu yönlü bir değişime gidememesi bir tıkanmayı beraberinde getirdi. İmece’nin yaşadığı yetersizlikler ve açmazlar da bu genel durumdan ayrı düşünülmeden formüle edildi. Bu anlamda politik bir yol çizmeden ve proaktif bir anlayış gözetmeden İmece’nin kuruluşundan beri dile getirilen anlamda bir ilerlemeden bahsetmenin mümkün olamayacağı konuşuldu.     

Kentsel hareketlerin içinde bulunduğu kimi sorunlar unutulmadan bu sorunları aşmak için İmece’nin yapması gereken, konumunu daha net tanımlamasıdır. Nasıl bir hareket olacağı sorusundan yola çıkarak İmece’den ne beklediğimizi ortaya koymamız, geçmiş değerlendirmesi yapmamız, daha geniş ölçekte ise bir kent hareketini nasıl konumlandırmamız gerektiğine dair bir tartışma başlatmamız çalışma alanını netleştirecektir. Öte yandan bu zamana kadar hareketin konumunun belirlenmesindeki problemlerden biri de “kurumsallaşamama” problemi. Burada kastedilen hareketin bir kuruma dönüşmesi değil kurduğu ilişkileri ve gücü koruyamaması ve senelerdir aynı konular etrafında tartışıp bu tartışmaları pratiğe dökememesidir. 

Bir yandan da İmece diğer kent hareketlerinden farklılaşan bir yapıya da sahip. Kuruluş aşamasında belirlenen ilkeler, İmece’nin politik zeminini ve kent hareketleri içerisindeki konumunu da belirler niteliktedir. Ancak bu konumu daha da netleştirmek için ilkeler üzerine bir tartışma yapılması, ilkelerin altının doldurulması ve bu ilkeler doğrultusunda nasıl çalışmalar yapılacağının tartışılması gerekmektedir. Bu tartışmalar nasıl bir kent istendiğine dair bir bakış açısını da sağlayacaktır. Ayrıca ilkelerin açıklanmasına ihtiyaç duyulduğu, ifadelerin daha açık ve geniş olması gerektiği üzerinde fikir birliğine varılmıştır. Yapılan tartışmaların sonunda ise İmece’nin sözünü, ilkelerini, eylem ve çalışma alanlarını, kent ve kır ilişkisine dair düşüncelerini, olması gereken bir kent tahayyülünü, somut durumların tahlilini vs. içeren daha kapsamlı bir politik program benzeri metin yazılmasına karar verilmiştir.  

Örgütsel yapı ve diğer örgütlerle ilişkiler
Kentsel dönüşüm kent mücadelesinin ana eksenini oluştururken bu alan kent bütününde yürütülmesi gereken mücadele alanında daralmaya yol açmakta. Kentsel dönüşüme karşı yürütülen mücadele mahalle ölçeğinde yer alırken bu ölçeğin genişletilmesinde sorunlar yaşanabilmekte, bir yandan da her yerelde olan çalışmalara ayrı ayrı dahil olmak İmece’nin mevcut potansiyelini şimdilik zorlamaktadır. Mücadelenin daha geniş bir çerçevede yürütülebilmesi ve İmece’nin gücünü daha verimli kullanabilmesi açısından kentsel dönüşüm mahallelerinde yürütülen mücadelelere destek verilmesi ancak sadece mahalle eksenli çalışma alanı yaratılmaması önerildi. Mahallelerin kendi yürüttükleri mücadele dahilinde gerekli desteğin verileceği ve İmece’nin farklı çalışmalarının bu alanlara taşınacağı konuşuldu. Mahallelerdeki mücadelelere eklemlenilirken bir yandan da farklı çalışmalar bu alanlara taşınmalı ve kentsel dönüşümle ilgili değil kentle ilgili bir şeyler söylenmeli. Bir yandan da kent hareketlerini ve sorun alanlarını nasıl bir araya getirebilir, bütüncül bir örgütlenme nasıl sağlanır sorusuna yanıt aranması gerektiği önemini koruyan konu başlıklarından.

Kimi örgütlerle ve yapılarla yaşanan sıkıntılar konusu da toplantıların gündemindeydi. Ortaya çıkan sorunların kişiler ile birleştirilerek değil kavramlar, yöntemler, uygulanışları ve etkileri üzerine yapılacak bir tartışma ile netleştirilmesinin, ayrılıklar ya da ayrışmalara yol açacak olsa dahi, uzun erimli bir mücadele hattının kurulması açısından önemlidir. Fakat siyasi ayrılıkların dahi somut olaylarla gün geçtikçe değişebileceği, bu nedenle de tartışma ve ayrışma zeminlerinin öznelleştirilmeden ve örgütlere, bireylere, farklı alanlarda verilen emeğe saygılı bir şekilde kurulması gerekliliği önümüzde durmaktadır. Bir yandan da bu sorunlar ile birlikte nasıl bir çalışma yapılabileceği toplantılarda netleştirilmedi. Bir yol ve mücadeleye katkı aracı olarak İmece’nin politik çizgisini ön plana çıkartacak, kavramsal tartışmaları büyütebilecek yazınsal üretimde bulunması önerildi. Kentsel hareketlerin tartışma konularında İmece görüşü niteliğinde üretimlerde bulunulması konuşuldu. Öte yandan örgütsel ilişkiler bir yanda bırakılarak bazı konuların ve eylemliliklerin önemine değinildi ve eylemliliklerin örgütlenmesinde katkı konulabileceği konuşuldu.
İmece elektronik posta grubu da ana tartışma eksenlerinden biriydi. Öncelikle bir eleştiri söz konusu olduğunda hiç beklenmeden yöneltilen “çekirdek kadro” ithamının İmece’nin çalışma ve eylem biçimini hiçe sayarak ve bilmeden yöneltilen bir refleks tepki olduğu dile getirildi. İletişim grubu önemli bir tartışma alanına dönmüş ve sosyo-mekansal politika ile ilgilenen birçok kişinin yer aldığı bir ağ olmuştur. Ancak İmece’nin bu zamana kadar oluşturduğu çalışma anlayışını göz ardı ederek yapılan yorumlar imece içerisinde emek verenler için rahatsız edici boyutlara ulaşabilmektedir. İletişim grubunu daha verimli kullanmak, bu grupta olanlarla tanışmayı sağlamak, beklentileri ve sorunları öğrenmek ve grubu aktif hale getirebilmek için bir anket çalışmasının yürütülmesine karar verilmiştir.

Farklı örgütler arası bir iletişim ağının kurulması ve İmece’nin bu ağ içerisinde etkin olması dile getirildi. Bu iletişim ağının sadece elektronik posta iletişim grupları olarak değil farklı kanallar da düşünülerek yapılandırılması önerisi getirildi. İmece kimi yerlerde koordinasyonu sağlayan bir örgüt kimi yerlerde ise varolan yapının içine eklemlenecek bir örgüt olmaktadır. Kente bütüncül bir yaklaşım ile çalışmalarını örgütleyen hareket kamusal bir büro haline gelebilir. Bunun için öncelikle elindeki kaynakları (mekan, kütüphane, internet sitesi gibi) düzenlemesi gerekmektedir. İmece, kent meselesini, çeşitli örgütlerin, grupların, inisiyatiflerin gündemine sokmaya devam etmeli, bu yönde daha fazla inisiyatif almalıdır.  

Çalışmalara dair değerlendirmeler ve öneriler
İmece bu zamana kadar birçok alanda yettiğince emeğini koymaya çalıştı. Ancak bu durumun ne kadar verimli ve etkili bir alan çalışması yarattığı tartışmalıydı. Öncelikle fiili olarak çalışmalara katılan kişi sayısındaki azalma, her yere yetişmeye çalışma dinamiğinin önünde bir engel oluşturuyor. Öte yandan İmece, kentsel dönüşüm sorunu ekseninde birçok çalışma yapmış ancak bu çalışmalar sorunun farklı noktalarda şekillenmeye başlaması ile etkisini ve amacını yitirmeye başlamıştır. 

Yapılacak çalışmalar belirlenirken kişi ve emek kısıtını bilerek gerçekçi bir program yapılması gerekliliği önümüzde durmaktadır. Öte yandan farklı talepleri de göz önünde bulundurarak çalışma programı oluşturulabilir. Kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerin belirlenmesi ile çalışma programına daha gerçekçi bir hal verilebilir.

İmece kente bakış açısını geniş tutarak ama eylem alanını önüne koyduğu belirli işlere göre sınırlayarak, kısa ve uzun vadeli hedeflerini belirleyerek daha etkili çalışmalar yapabilir. İmece’nin hareket (eylem) alanları üzerine yürütülen tartışmada iki hat belirlenebileceğine dair bir öneri getirildi.
1. Kentsel dönüşüm mahalleleri
Alanda İmece'nin söyleyebileceği söz oldukça sınırlı, hareket alanı dar ve yerel örgütlenmelere bağlı. Bu alanlarda daha çok yerelin ihtiyacına göre lojistik ve teknik destek verilebileceği, öte yandan bu alanlar ile diğer alanların iletişim içinde olması, farklı sorun alanlarının farklı alanlara taşınmasına katkı konulabileceği belirtildi.
2. Kamusal hizmet binaları (okullar, hastaneler), kamusal mekan ve değerler (orman arazileri, su havzaları, meydanlar, parklar), 3. Köprü, kentsel hizmetler vs.
İmece’nin, bu tür mücadele alanlarında sözünü daha net söyleyip eylemini daha iyi örgütleyebileceği belirtildi. Öneri olarak tartışılmaya devam edilecek.

Kamusal alanların yeniden ele geçirilmesi üzerine yapılacak çalışmalara odaklanılması gerektiği dile getirildi. Ayrıca kente ilişkin genel ilkeler (kentsel hizmetler, kamusal alanlar vb.) bazında bir metin oluşturulması ve İmece’nin hareket alanının belirlenmesi önerildi.  

Kiracı örgütlenmeleri ve kiracılar konusunun İmece’nin gündeminde olması gerektiği vurgulandı. Bir diğer önemli çalışma alanı ise satışı gündemdeki sağlık ve eğitim kuruluşları konusu idi. Bu konu etrafında bir örgütlenme çalışmasına gidilmesi, sendika, üniversite ve benzer örgütlerle çalışmaların yapılmaya devam etmesinin ve gelişitirilmesinin önemine değinildi.

Film gösterimi, söyleşi ve benzeri etkinliklerin devam etmesi, bu etkinliklerin üniversite, mahalle gibi farklı mekanlarda gerçekleştirilmesi üzerinde duruldu.

Kooperatif tartışmasına yeniden dönmek ve bu konuda çalışma üretmek de önümüzdeki dönemin hedefleri arasında yer alabilir.

Öte yandan somut işler örgütlenirken provakatif eylemlere yönelik çalışmalar da yapılabilir. Afişleme/afiş bozma gibi sivil itaatsiz eylemler bu çerçevede değerlendirilebilir.

Bu çalışmalar yapılırken küçük çalışma gruplarının oluşturulmasının daha verimli olabileceği üzerinde duruldu. Belirli alanlarda çalışma yapmak isteyen kişilerin bu gruplarda yer alması ile çalışmalara katılım konusunda da artış sağlanabilir.

İmece’nin geçmişteki faaliyetlerine bakıldığında yayınlanan raporların etkili ve işlevsel olduğu görülmektedir. Konu bazlı raporların üretilmesi çalışmalarına devam edilmelidir. Bunun yanı sıra farklı kanallarda gerçekleştirilecek yazınsal faaliyetler, dergi ya da bülten gibi yayınlar, internet sitesinin yazınsal anlamda daha etkin kullanılması uzun vadeli çalışma alanları olarak tartışılmalıdır. Öte yandan imece’nin bir okul gibi olup, pratikten öğrendiğini teoriye, teoriden öğrendiğini pratiğe taşıyabilme potansiyeli ile fikir geliştiren bir yapı yaratabilir. Bunların da ötesinde imece faaliyetlerini hem imece içinde emek veren insanların hayatlarıyla hem de farklı alanlarda çalışmalar yapan insanların hayatlarıyla birleştirmeli. Ayrıca sorunların tespitini yaparken çözüm önerilerini de tartışabilmeli. 

4. yıl forumu öncesinde yapılan dört toplantıdan çıkan ana hat bu şekilde oluşmaktadır. Ancak tartışmalara bir nokta koymayı değil, eylemlilik içinde tartışmayı büyütmeyi ve kendimizi geliştirmeyi esas alıyor, kolektif üretim ve eylemliliklerle mücadelenin yükseltilebileceğine inanıyoruz